Kendi Düşen Ağlamaz Bölüm 2

69.8K 3.1K 351
                                    



Bu bölüm ilk bölümde beni yalnız bırakmayan canlarım için, keyifle okuyun 


Bölüm 2

Ertesi sabah kendisini bile şaşırtarak erkenden kalktı. Okul olmadığı zamanlar neredeyse akşama kadar yatakta oyalanmayı severdi. Ama bugün çok önemli bir işi vardı. Kendisine evlenecek bir adam bulacaktı.

Dolabının önüne geçerek üzerine bir kot pantolonla tişört geçiriverdi. Aynaya baktığında kendini beğenmesine rağmen daha iddialı bir şeyler giymeye karar verdi. Koca bulurken biraz seksi giyinmesi kesinlikle işe yarardı. Dolabını açıp tekrar göz gezdirdi. Bir hafta önce aldığı Oscar De La Renta marka elbiseyi görür görmez onu giymeye karar verdi. Kırmızı karanfil desenleriyle süslü kısa kollu beyaz elbise minicik boyuyla tam istediği etkiyi yaratıyordu. Elbisenin altına Alexander McQueen marka düz beyaz ayakkabılarını giydi. Cüzdan ve telefonunu koyduğu Hermes çantayı alıp aynaya son bir kez baktığında üzerindekilerin görkemi ve kendi güzelliğiyle gözleri kamaştı. Üzerinde bir servet taşıyordu. Ayrıca bu haliyle her erkeğin başını rahatça döndürebilirdi. Uçları sarıya dönen kumral dalgalı saçlarını savurarak hafif bir makyaj yaptı. Artık hazırdı. Babasını rezil edecek bir koca satın alabilirdi. Sadece birkaç hafta yanında duracak bir adam bulmak ne kadar zor olabilirdi ki?Parasını verdikten sonra herkesi satın alabilirdi.

Aynada görüntüsünü son bir kez beğeniyle süzdü. Aşağıya inerek kimseye bir şey söylemeden bahçeye çıktı ve arabasına doğru yürüdü. Daha birkaç ay önce alınan arabasına bindiğinde gülümsedi. Bu arabayı görmek bile onu mutlu ediyordu.

Arabasıyla bir süre amaçsızca dolaştı. Trafik adım adım ilerliyordu. Alize sıkıntıyla babasını ve Sinem'i düşündü. Babasının o cadıyla evleneceğine hâlâ inanamıyordu. Derin düşüncelerden kendini kurtardığında Maslak civarına geldiğini fark etti. Buralara kadar gelmişken Kanyon'a girip alışveriş yapmalıydı. Bu kesinlikle sinirlerine iyi gelecekti. Levent istikametine döndüğünde arabasından tuhaf bir ses geldi. Alize önce bunu önemsemedi. Ne de olsa hiçbir Porsche bozulmazdı. Ancak araba birkaç kilometre sonra tekleyerek durdu. Alize şaşkınlıkla etrafına bakındı. Ne yapacağını bilmeden kontak anahtarını kapatıp açtı. Arabadan hiç ses gelmedi.

"Bir Porsche nasıl yolda kalabilir?" dedi sinirle. Sağa sola baktı. Bir daha açıp kapattı kontak anahtarını. Nafile. Arabada tık yoktu. Dörtlülerini yakarak ne yapacağını düşünmeye başladı. Orta şeritte kalmış bir Porsche gören diğer arabalardaki garibanların merakı yüzünden aşağıya da inemiyordu. Arabası gerçekten bozulmuştu. Babasına kızgın olduğu için şoförleri Cemal'i aradı. O bir çaresini bulurdu.

Telefon ilk çalışta açılır açılmaz "Cemal ben yolda kaldım" diyerek selamsız sabahsız bağırdı telefonun diğer ucundaki adama.

Cemal yıllardır yanında çalıştığı Nurettin Bey'i babası gibi severdi. Ama onun şımarık kızından zerre kadar hazzetmiyordu. Alize kibirliydi, ukalaydı ve sürekli etrafına emirler yağdırırdı. Nurettin Bey kızına doğumgünü hediyesi olarak bir araba alınca Cemal onun şoförlüğünü yapmaktan kurtulup rahat bir nefes almıştı.

"Ne yapmamı istiyorsunuz Alize Hanım?" dedi bıkkınlıkla.

"Ben nerden bileyim ne yapacağını. Levent'teyim. Yolun ortasında kaldım. Buraya gelmen gerek. Hem bu araba daha yeni alınmadı mı? Nasıl yolda kalabiliyor böyle?"

"Bilmiyorum Alize Hanım ama yanınıza gelemem. Babanız Sinem Hanım'ı almamı istedi. Şirkette öğle yemeği yiyeceklermiş. Onu almaya yalıya gidiyorum."

KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ "Haziran ayında dizi olarak TRT1 ekranlarında"Where stories live. Discover now